KARİA YOLU DATÇA YARIMADASI KUZEY PARKURU – KNİDOS – KIZLAN
KARİA YOLU DATÇA YARIMADASI KUZEY PARKURU – KNİDOS – KIZLAN
Karia Yolu’nun en son 4 yıl önce, Bozburun yarımadası etabını yürümüştük. Arada geçen zamanda Likya Yolu’nu yürümeye başladık. Bu nedenle Karia Yolu ikinci plana düşmüştü. Tekrardan Karia Yolu’nda yürüyelim istedik. Ve rotamızı Karia Yolu Datça Yarımadası kuzey parkurunu olarak seçtik. 20 Nisan Perşembe günü(arife) öğleden sonra, 2 araç 6 kişi Datça’ya doğru yola çıktık ve akşam Datça merkeze ulaştık. Merkezden bir araç ayarlayarak gece yarısı Knidos’a ulaştık. Dışarıdaki otoparka kampımızı kurduk. Sabah erkenden kalkıp yola çıktık. Rota antik kentten geçtiği için antik kente giriş ücreti ödedik. Bu duruma bir çözüm halen bulunamadı. Benzer sıkıntılar Likya Yolu’nda da devam etmektedir. Süreci çok uzatmadan ücreti ödedik ve yürüyüşümüze başladık. Değirmenbükü’ne kadar çok iniş çıkış içermeyen parkur sonrasında, 2 ciddi çıkış ve inişin ardından Mersincik’te bitiyor. Sonrasında çok güzel manzaralar ve koylar eşliğinde Körmen’e, ardından Kızlan’a ulaştık. 2. Gün biraz uzun olduğu için yorucu geçti. 3. Gün ise daha sakin ve kısa bir gündü. 3 günlük yürüyüşümüz makili, bol çizikli, az sulu, sıcak, enfes koy manzaralı şekilde tamamlandı. Parkur çöp anlamında temizdi. Nedeni çok basit, az yüründüğü için..
Parkur :
- Gün: Knidos – Murdala Koyu – Mersincik, (17,52km +796m -794m)
- Gün: Mersincik – Körmen, (19,52km +776m -779m)
- Gün: Körmen – Kızlan, (10,6km +310m -254m)
Konaklama : Çadır (Knidos antik kenti dış otoparkı, Mersincik sahil, Körmen Marina otoparkı)
Hava durumu : Güneşli 14-29 derece aralığında
Tarih : 21-23 Nisan 2023
Katılımcı Sayısı : 6 kişi
- Gün – Knidos – Murdala Koyu – Mersincik
2 araçla 6 kişilik ekip olarak İzmir’den 20 Nisan Perşembe günü öğleden sonra yola çıkarak, Perşembe akşamı 20:00 civarında Datça’ya ulaştık. Burada akşam yemeğimizi yememizin ardından, dönüş için plan yapmamız gerekiyordu. Normalde 2 araçla gittiğimiz için bir aracı başlangıç diğer aracımızı da bitiş noktasına bırakmamız gerekiyor. Ancak Knidos’a ulaşımın yolundan kaynaklı olarak kolay olmaması, bize dönüş yolculuğumuz öncesinde çok zaman kaybettireceği için alternatif planlar oluşturmaya çalıştık. İnternetten ufak bir araştırma yapmamızın ardından Poyraz rent a car a ulaştık. Bizi(6kişi+1golden) 750liraya Knidos’a götürmesi konusunda anlaştık. 23:00 gibi Knidos’a ulaştık. Antik kentin dışında bulunan otoparka çadırlarımızı kurup, dinlenmeye geçtik. Parkurda genel olarak su sıkıntısı olması nedeniyle yanımıza 3’er litre su aldık. Sabah 07:00 gibi uyanıp, çadırlarımızı toplayıp, kahvaltılarımızı yapmamızın ardından yürüyüşe başladık. Parkur antik kentten geçtiği için ve parkura girebilmek için mecburen antik kent giriş ücreti ödedik. Biraz mücadele etsek de bir an önce yola koyulmak amacında olduğumuz için ücretleri ödedik ve yürüyüşümüze tam anlamıyla başladık. Bu antik kent ücreti konusu benzer şekilde Likya Yolu’nda da sıkıntı olmaktadır. Kültür Bakanlığının turizm için desteklediği yollara girebilmek için ücret ödüyoruz. Bu durum bana/bize çok saçma gelmektedir. Benzer durumlar yurtdışında var mıdır bilmiyorum. Araştırmak, alternatif çözümler getirmek şart. Neyse biz parkurumuza dönelim, antik kentin içine girdikten sonra ufaktan yükselmeye başladık. Antik kentin içinde işaretlemeler çok az ve zayıf, karıştırmamaya dikkat edin. Biraz yükselip, patikaya girdikten sonra parkur netleşiyor. Patikadan devam edip biraz tırmandıktan sonra sarı papatyaların açtığı geniş bir harman yerine geldik. Burada bir ağaç altında molamızı verip, güzelce dinlendik. İlk gün yürüyüşleri daha yorucu olacağı için molalarımıza dikkat etmeye çalışıyoruz. Dinlenmemizin ardından yürüyüşümüze devam ettik. Barkas Koyu’ndan sonra sahile yakın bir hattan devam edip, küçük bir tepe çıkışının ardından Değirmenbükü’ne ulaştık. Burada güzelce dinlenip, ayaklarımızı buz gibi denize sokarak rahatladık. Bu koyda çiftlik evleri mevcut ama sezon dışında olduğumuz için kimse yok. Değirmenbükü’ne yer yer kötü sayılabilecek stabil yolla ulaşmak mümkün. Burada güzelce dinlenmemizin ardından 2kmsi stabil yol, 1kmsi patika olmak üzere 3kmlik bir çıkış yapıp, ardından 1,5kmlik dik sayılabilecek bir inişle Murdala Koyu’na ulaştık. Bugünlük yürüyüşümüzün sonuna az bir mesafe (5km kadar) kalmış olsa da suyumuz azalmıştı. Murdala Koyu’nda sahilde su kaynağı olduğundan bahsedilmişti. Biz o noktayı çok aramadık. Onun yerine bu koyda bulunan sitede oturanlardan rica ederek sularımızı (toplam 10lt kadar) çeşmelerinden doldurduk. Bu noktada su olmasından da dolayı uzunca bir dinlenme ve yemek molası verdik. Murdala Koyu’ndaki sitelerin parke taşlı yolunda ağaç gölgesinde otururken birden keneleri fark ettik. Ben bacağımda yürüyen bir keneyi son anda fark ettim. Köpeğimizin üzerinde de birçok kene görüp çıkardık. Bu noktadan sonra daha dikkatli olmamız gerektiğini anladık. Murdala Koyu’ndaki evlerin arasındaki yollardan geçtikten sonra patikaya girdik. Önümüzde yine bir dik çıkış ve iniş içeren 2 kmlik bir parkur var. Murdala Koyu öncesindeki tırmanışta, şimdiki tırmanışta 200m kadar irtifa içerse de dik kısımları olması ve sırtımızda 20kg a yakın çantalar nedeniyle oldukça yorucu oldu diyebilirim. Sert çıkışı tamamlamamızın ardından inişe geçmeden bir mola daha verdik. Dinlenmemizin ardından inişe başladık. Murdala Koyu sonrası parkurun çok kullanılmaması nedeniyle Mersincik’e iniş patikasını makiler ciddi anlamda kaplamış ve bu patikaları kaplayan makiler bacaklarımızı, kollarımızı çizdi. İnişin bitmesinin ardından zeytinlik ve meyve bahçelerinin bulunduğu çiftlik evlerinin olduğu Mersincik’e geldik. Kamp atacağımız nokta Mersincik Koyu’nun en sağ noktası. Bu zeytinlik özel mülk olduğu için parkur zeytinliğin etrafından dolaştırıyor. Bu çiftlik evinden su temin edilebiliyor bilgisi Karia Yolu açıcıları tarafından söylenmişti. Ayrıca bu çiftlik evinde kalanlar bizim Datça’da değerli abimiz olan Aykut abimizinde tanıdığı olması nedeniyle zeytinliğin etrafını gezmeden çiftlik evine doğru ilerledik. Çiftlik evinde kimse yoktu. Bayramın 1.günü olması nedeniyle diye yok diye düşündük. Su deposuna akan kaynak suyundan sularımızı doldurmamızın ardından kamp atacağımız noktaya doğru yürümeye devam ettik. Koyun en son noktasında genişçe bir düzlük içeren alan mevcut. Buraya çadırlarımızı kurduk. Mersincik Koyu’nun soğuk sularında rahatlamamızın ardından hızlıca yemeklerimizi hazırlayıp, yedikten sonra dinlenmeye çekildik.
Önerilenler ve dikkat edilmesi gereken durumlar;
- Parkura girebilmek için Antik Kentten geçiş yapmanız gerekmektedir. Müze kart ve giriş ücreti ödeyerek geçebilirsiniz.
- Parkur üzerinde akan bir su kaynağı yoktur. Murdala Koyu’nda sitelerdeki evlerden veya Mersincik’teki çiftlik evinden su temin edebilirsiniz. Buralardaki sular arıtma vb. sular olduğu için tadı kötü gelebilir. Bunun için yanınızda mineral tablet vb. bir şeyler taşıyabilirsiniz.
- Antik kentin içerisindeki işaretlemeler çok iyi değil. Patikaya girince netleşiyor.
- Murdala Koyu öncesindeki inişin işaretleri çok iyi değil.
- Murdala Koyu’ndan Mersincik’e giden bölüm çok kullanılmadığı için çıkışta ve özellikte iniş bölümünde makiler ciddi çizikler yaşatabiliyor. Yanınızda uzun kıyafetler bulundurmanızda fayda var.
- Parkur Murdala Koyu ve Mersincik öncesinde 2 dik çıkış ve iniş içermektedir. Performans olarak yorucu bölümler.
- Murdala Koyu’nda ve parkurun çeşitli bölümlerinde oldukça keneye denk geldik. Bu parkurda yürüyecekseniz, bu konuya hazırlıklı olmanızda fayda var.
- Biz yanımıza 3 litre su aldık. Bu kadar su bize yetti. Hava durumunu ve sezonu göz önüne alıp kendinize göre su miktarını ayarlayabilirsiniz.
- Parkur üzerinde çeşitli evler olsa da sezon dışında buralarda pek kalan kimse yok. Yolları da çok iyi denemez.
- Biz çadırla konaklama yapıyoruz. Mersincik Koyu’nun en sağ noktasında kampımızı kurduk.
- Knidos’tan itibaren Mersincik’e kadar Türk şebekeleri çekmiyor. Bu duruma dikkat ediniz. Gereksiz yurt dışı tarifesi ödemek zorunda kalmayınız. Mersincik’te kamp atılan noktayla birlikte Türk şebekeleri çekmektedir.
- Bölgede herhangi tesis vb. bir şey yoktur.
- Parkur genel olarak net olmakla birlikte bazı yerlerinde eksiklikler vardır bu nedenle yanınızda GPS ve telefonda Wikiloc uygulamasının olmasını tavsiye ederim.
- Parkur; patika, kuru dere geçişi, toprak yol ve kilit taşlı yol içermektedir.
Rotanın wikiloc kaydı;
- Gün – Mersincik- Körmen (Karaköy)
Sabah 7:00 gibi kalktık. Kahvaltımızı yapmamızın ardından, azalan sularımızı tekrar doldurmak için depoya akan kaynağa gittik. Sularımızı doldurduk. Akşam yürüyüşümüzü Körmen’de bitireceğimiz için hazır yemek yemeyi planladık. Yanımızdaki fazla makarna yiyecekleri evde kimsenin olmaması nedeniyle çiftlik evinin kapısının önüne bıraktık. Kamp alanına dönüp çantalarımızı sırtlandıktan sonra patikaya girerek yürümeye başladık. Bugünün parkuru son kısma kadar sürekli olarak hafif yükselti hafif iniş şeklinde devam etmektedir. Parkurun bu kısmını testere dişlerine benzetebiliriz. Bu tip parkurları genellikle pek sevmiyoruz, oldukça yıpratıcı olabilmektedir. Bu kötü yanın dışında belli bir noktaya kadar sürekli olarak sahil kenarından gittiği ve çok güzel koylardan geçtiği için bize ekstra motivasyon sağladı. Patikalardan uzunca bir süre yürüdükten sonra ilk uzun molamızı merdivenli koyda verdik. Koya adını veren merdivenlerin bir bölümü yıkılmış, alt tarafını ağaçlarla merdiven yaparak ekleme yapmışlar.
Ahşap merdivenlerin ardından beton merdivenlerden tırmandıktan sonra patikaya girerek yürümeye devam ettik. Bu parkur çok fazla kullanılmamasına rağmen yine de net diyebilirim. Bir önceki güne kıyasla makilerden yana rahatız. Parkurun büyük çoğunluğu da gölgede yürüyerek ilerleniyor. Bu yönlerden çok iyi diyebilirim. Muhteşem koylardan bir kez daha bahsetmeden geçemeyeceğim. Turkuaz rengi o muhteşem koyları mutlaka görmelisiniz.
Parkurun 10.kmsinde stabilize yola çıktık. Bu noktadan sonra Körmen’e kadar toprak yoldan ilerledik. Sahilden giden patika belli bir noktadan sonra bittiği için mecburen geri dönüp toprak yoldan ilerlemek zorunda kalınıyormuş. Biz o nedenle o patikaya hiç girmeyerek toprak yoldan ilerlemeye devam ettik. Toprak yolun iyi veya kötü tarafları olabilmektedir. Patikaya kıyasla atacağın adımların nereye basacağın düşüncesi olmaması nedeniyle daha az yorucu olsa da parkuru ciddi şekilde uzatmaktadır. Körmen öncesinde yorucu sayılabilecek bir çıkış mevcut. Bu yokuşun ardından Körmen sahile kadar inişe geçtik. İnişi tamamlamamızın ardından Körmen – Datça yoluna geldik. Soldan devam ederek Körmen sahile ulaştık. Sezon dışı olması nedeniyle ortalık çok hareketli değildi. Marinada bulunan Migros kapalıydı, sahile 500m mesafede bulunan market de kapanmış. Yine de sahilde bulunan Sinem Kafe açıktı. Burada yemek yedik, sularımızı aldık. Kafeyi işleten abimize çadırlarımızı nereye kurabiliriz diye sorduğumuzda bize, yan bahçesine veya marinanın dışındaki otoparka kurabileceğimizi söyledi. Yan bahçesinde ot ve dikenlerle kaplı olması nedeniyle, çadırlarımızı marinanın dışında bulunan otoparka kurduk. Yemeğimizi yediğimiz Sinem kafede içeceklerimizi içip, güzelce bir keyif yapmamızın ardından, çadırlarımıza çekildik.
Önerilenler ve dikkat edilmesi gereken durumlar;
- Parkura başlamadan önce sularınızı Mersincik çiftlik evinden doldurun, Körmen’e kadar herhangi bir su kaynağı yok.
- Uzun bir rota olmasından dolayı suyunuzu tedarikli kullanmanızda fayda var.
- Çok güzel manzaralar içeren bir parkur. Manzaranın ve güzel koyların tadını çıkarın.
- Merdivenli koyun merdivenlerinden çıkarken dikkatli olmanızda fayda var.
- Parkur genellikle gölge. Bu yürüyüş açısından bir avantaj sağlamaktadır.
- Parkurun ilk 10kmlik patika kısmı sürekli iniş ve çıkış içermektedir (Testere dişlisi gibi). Bu bazen can sıkıcı olabilmektedir. Canınızı sıkmadan güzel koyların ve manzaraların tadını çıkartarak ilerleyin.
- kmden sonra toprak yola inilmektedir. Bu noktadan sonra 10 km kadarda toprak yoldan yürümektesiniz. Körmen öncesinde yorucu sayılabilecek son bir çıkış mevcut.
- Asfalt yola indikten sonra sahil 200 300m kadar bir mesafede.
- Sahile 500m mesafede bulunan marketin kapandığını söylediler.
- Sahilde Sinem kafe var. Burada birçok yemek çeşidi, su, alkollü-alkolsüz içecekler mevcut.
- Sinem kafeyi işletenler çadır yeri konusunda da bizlere yardımcı oldu.
- Sezon dışı olması nedeniyle Marinadaki Migros kapalıydı.
- Parkur genel olarak açık ve net. Ancak siz yine de yanınızda GPS veya telefonda Wikiloc uygulamasını bulundurun.
- Parkur; patika, toprak yol ve asfalt içermektedir.
Rotanın wikiloc kaydı;
- Gün – Körmen (Karaköy) – Kızlan
Sabah 07:00 gibi uyandık. Çadırlarımızı toplamamızın ardından Sinem kafeye geçerek kahvaltımızı yaptık. Su vb. ihtiyaçlarımızı tamamladıktan sonra yürüyüşümüze başladık. 2km boyunca sahilden ilerleyen parkur, devamında patikaya girerek sahil hattının biraz üst seviyesinden denize paralel olarak ilerlemektedir. Patika sonrasında minik güzel bir koya inip, ardından insan boyu makilerin arasından tepeye doğru tırmanmaya başladık. 2km de 290m irtifa alınan bu patika bizleri biraz yordu. Tepenin alt noktasında güzel manzaralı ve gölge bir alanda uzunca bir mola verdik. Güzelce dinlenmemizin ardından ufak bir bölüm daha tırmandıktan sonra kısa bir düz alan, sonrasında da iniş bölümü başlamaktadır. Düz alanla birlikte patika makilerle oldukça kapalı bir hale gelmiş. Yine bir iniş, yine bol çizikler bizi beklemekte. İnişin patikaları çok karışık, işaretlemeler çok azdı. Her yer makilik olunca da bu karışıklıklar bize ekstra çizikler getirdi. 2km kadar makilerin arasından indikten sonra, patika traktör yoluna döndü. Bu noktadan sonra biraz daha ilerleyip, güzel bir ağacın altında gölgede dinlenme molası verdik.
Dinlenmemizin ardından bir süre daha traktör izlerinden devam ettik. Daha sonra yol stabilize yola döndü ve Kızlan’a kadar bu şekilde ilerlemektedir. Kızlan’da bulunan Camii ye 13:30 civarında geldik. Bu noktada 3 günlük yürüyüşümüzü sorunsuz sıkıntısız ve başarılı bir şekilde sonlandırmış olduk. Yürüyüşümüzü Kızlan’da bitirmemizin sebebi bu noktadan sonra Datça’ya kadar yolun asfalt olması ve patika olmamasıdır. Camide bulunan çeşmelerde güzelce temizlendikten sonra Köy kahvesine geçerek bir şeyler içtik. Bu arada Kızlan’da sünnet düğünü varmış. Kahveci abimize Datça merkeze nasıl gidebiliriz diye sorduk. O da bize konvoyla gidin cevabı verdi. Biz konvoy alanına ilerledik, ortalıkta ne yapacağımıza bakınırken arkamızdan kahveci gelmiş. 2dk da sağ olsun bizi konvoyun önünde yer alacak ve kamera çekimi yapacak kamyonetin arkasına aldırttı 😊. Datça merkeze dönüşümüz sünnet düğünü konvoyunun en önünde çekim arabasının kasasında oldu. Bu durumdan dolayı çok eğlendik. Datça merkeze gelince kasadan hızlıca inip, araçlarımızın yanına gittik. Çantalarımızı araçlarımıza yerleştirip 15:00 gibi İzmir’e dönüş yoluna geçtik.
Bir başka yürüyüş faaliyetimizde görüşmek dileğiyle..
Önerilenler ve dikkat edilmesi gereken durumlar;
- Parkuru Kızlan’da bitirecekseniz 10,6kmlik kısa bir parkur diyebilirim. Kızlan Datça arasında patika yoktur. Yol asfalttır. Burada yürüyüp yürümemek sizin tercihinize kalıyor.
- Parkurun ilk 2km kısmı sahil hattından ilerlemektedir. Sonrasında 2 kmlik çıkış, 2km iniş ve sonrasında köye kadar stabilize yoldan devam etmektedir.
- Parkurun en tepe noktasına kadar patikalar genellikle net şekildedir.
- En yüksek noktadan itibaren traktör yoluna kadar parkur ve işaretler çoğu yer yok denecek kadar az ve net değildir. Bu iniş sırasında dikkatli olunuz.
- İniş patikasının birçok noktası makilerle kapanmış veya aşırı daralmış durumdadır. Makiler çok ciddi çizikler meydana getirebilmektedir. Bu durumlara dikkat ediniz.
- Parkur üzerinde herhangi bir su kaynağı yoktur. Yorucu bir çıkış içerdiği için biz yine yanımıza 3er lt su aldık. Parkur kısa diye daha az su alayım demeyiniz. Dik bölüm oldukça su harcatabilmektedir.
- Kızlan’da bulunan Caminin bahçesinde çeşme, WC bulunmaktadır. Burada temizlenip dinlenebilirsiniz.
- Kızlan’da kahve, bakkal bulunmaktadır. İhtiyaçlarınızı buralardan karşılayabilirsiniz.
- Datça’ya dolmuş varmış. Ama resmî tatil vb. durumlarını göz önünde bulundurunuz. O zamanlar toplu ulaşım bulunmamaktadır.
- Parkurun inişle birlikte bazı yerlerinin makiler tarafından kapatılması, bazı yerlerde birden çok patika benzeri oluşumların olması nedeniyle yanınızda GPS veya telefonda Wikiloc uygulamasını bulundurmanızda fayda var.
Rotanın wikiloc kaydı;
Genel olarak parkur ile ilgili öneriler ve dikkat edilmesi gereken durumlar ise şu şekildedir;
- Knidos-Mersincik-Körmen-Kızlan parkurunda ara noktalarda herhangi bir pansiyon vb. yoktur.
- Biz kamplarımızı; Knidos antik kentinin dışında bulunan otoparka, Mersincik Koyu’nun en sağındaki genişçe düzlüğe, Körmen’de marinanın dışında bulunan otoparka kurduk.
- Parkur üzerinde akan su kaynağı yoktur. Günlük yürüyüşün bittiği noktalarda suya ulaşılabilmektedir.
- Murdala koyunda bulunan sitelerden su konusunda rica edip, su temin edilebilirsiniz.
- Mersincikte Çiftlik evinden veya havuza akan kaynaktan su temin edebilirsiniz.
- Bu iki noktadaki sular tat anlamında çok iyi değiller. Çeşitli suları içme konusunda sıkıntı yaşıyorsanız yanınızda suya atabileceğiniz mineral tablet, tatlandırıcı vb. bulundurmanızda fayda var.
- Körmen sahilde Sinem kafeden ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Sezon dışında da açık.
- Marina da bulunan Migros sezonda açılıyormuş o nedenle şu an için kapalıydı. Sahile 500m mesafede olduğu söylenen bakkal da kapanmış. Bu durumları göz önünde bulundurarak planlamanızı yapmanızı tavsiye ederim.
- Su anlamında sıkıntılı bir parkur olduğu için bahar-kış aylarında yürümenizi tavsiye ederim. Yaz aylarında yürümenizi tavsiye etmiyorum. Ama sizin tercihinizdir.
- Kızlan’a resmî tatil haricindeki günlerde dolmuşla ulaşım mevcut.
- Knidos’a ise sezonda toplu ulaşım vardır. Sezon dışında yoktur.
- Çok sık kullanılmadığı için özellikle Murdala Koyu’ndan Mersincik’e gidiş bölümünün iniş kısmı ile Körmen – Kızlan bölümünün iniş kısımlarında makiler oldukça sıkıntı çıkartmaktadır. Uzun alt ve üst bulundurmanızda fayda var.
- Hava durumu oldukça ideal seviyelerdeydi. Yağışsız ve açık bir hava dilimine denk geldik. Hava durumunu takip edip planınızı ona göre yapmakta fayda var.
- Bahar ayları Karia Yolu yürümek için ideal zamanlar denilse de benim için yaz ayları(Mayıs 15ten itibaren Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül 15’e kadar) dışında kalan diğer ayların hepsi ideal diyebilirim. Herkesin ideali, istekleri farklı olabilir. Siz tercihinizi ne istediğinize göre şekillendirebilirsiniz. Su vb. ihtiyaçlarınızı muhakkak göz önünde bulundurunuz.
- Knidos’tan itibaren Mersincik’e kadar Türk şebekeleri çekmemektedir. Bu duruma dikkat ediniz. Gereksiz yurt dışı tarifesi ödemek zorunda kalmayınız. Mersincik’te kamp atılan noktayla birlikte Türk şebekeleri çekmektedir.
- Bu bölümün patikaları net olmakla birlikte özellikle inişlerde makilerin patikaları kapatmaları vs. nedeniyle yanınızda Gps bulunmasında fayda var. Gps’iniz yok ise telefonunuza Wikiloc uygulamasını yükleyip oradan da parkuru takip edebilirsiniz. Gps veya Wikiloc olmadan yürümenizi tavsiye etmiyoruz.
- Yürüdüğümüz parkurlarla ilgili sormak istediğiniz bir şey olursa bize ulaşabilirsiniz.
Bir Cevap Yazın